6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu “HMK” m. 141 uyarınca Türk yargılamasında taraflar, dilekçelerin karşılıklı olarak verilmesinden sonra iddia veya savunmalarını genişletemez yahut değiştiremez. İddia ve savunmanın genişletilmesi yasağının istisnaları ise karşı tarafın açık muvafakati, ıslah ve dava konusunun temlikidir.
Tahkim yargılamasında ise HMK m. 428/3 uyarınca, taraflar aksini kararlaştırmadıkça, tahkim yargılaması sırasında iddia ve savunmaların değiştirilebileceği veya genişletilebileceği belirtilmiştir. Ancak hakem veya hakem kurulu, iddianın değiştirilmesi veya genişletilmesi işleminin gecikerek yapılmış olduğunu veya diğer taraf için haksız bir şekilde büyük zorluk yarattığını ve diğer durum ve koşulları dikkate alarak, böyle bir değişiklik veya genişletmeye izin vermeyebilecektir. Buna ek olarak iddia veya savunma, tahkim sözleşmesinin kapsamı dışına çıkacak şekilde değiştirilemez veya genişletilemez.
Öte yandan 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu “MTK” m. 10/D hükmü şu şekildedir:
“Taraflarca kararlaştırılan ya da hakem veya hakem kurulunca belirlenen süre içinde davacı, tarafların ad, unvan ve adreslerini, temsilcisini, tahkim şartını veya sözleşmesini, uyuşmazlığın doğduğu veya ilgili olduğu sözleşme veya hukukî ilişkiyi, iddianın dayandığı olayları, uyuşmazlığın konusunu, miktarını ve istemini içeren dava dilekçesini; davalı ise, cevaplarını içeren dilekçesini hakem veya hakem kuruluna verir. Taraflar dilekçelerine yazılı delillerini ekleyebilir ve ileride sunacakları delillere yollama yapabilirler.
Taraflar, aksini kararlaştırmış olmadıkça, tahkim yargılaması sırasında iddia veya savunmalarını değiştirebilir veya genişletebilirler. Ancak, hakem veya hakem kurulu, bu işlemin gecikerek yapılmış olduğunu veya diğer taraf için haksız bir şekilde büyük zorluk yarattığını ve diğer hâl ve şartları dikkate alarak, böyle bir değişiklik veya genişletmeye izin vermeyebilir. İddia veya savunmanın tahkim anlaşmasının kapsamı dışına çıkacak şekilde değiştirilmesi veya genişletilmesi mümkün değildir.”
Bu maddeye göre; taraflarca aksi kararlaştırılmış olmadıkça, tahkim yargılaması sırasında taraflar iddia veya savunmalarını değiştirebilir veya genişletebilirler. Tarafların bunu yaparken, iddia ve savunmaların tahkim anlaşması kapsamında kalmasına, yeni iddia ve savunmaların yargılamanın oldukça geç bir aşamasında yapılmamasına veya diğer taraf için haksız bir şekilde büyük zorluk yaratmamasına dikkat etmeleri gerekmektedir. Aksi halde hakem veya hakem kurulu iddia veya savunmanın genişletilmesine yahut değiştirilmesine diğer hal ve şartları da göz önüne alarak izin vermeyebilir. İddia veya savunmanın tahkim anlaşmasının kapsamı dışına çıkacak şekilde değiştirilmesi veya genişletilmesi ise yasal düzenleme tahtında mümkün değildir.
Netice itibariyle, her ne kadar mahkeme yargılamalarında HMK m. 141 uyarınca iddia ve savunmanın genişletilmesi veya değiştirilmesi yasağı bulunmaktaysa da tahkim yargılamasında gerek HMK m. 428/3 gerekse de MTK m. 10/D hükümleri uyarınca kural olarak iddia ve savunmanın genişletilmesi mümkündür. Zira her iki hükümde de açıkça “Taraflar, aksini kararlaştırmış olmadıkça, tahkim yargılaması sırasında iddia veya savunmalarını değiştirebilir veya genişletebilirler.” ifadesi yer almakta olup bu ifadeye göre taraflarca aksi kararlaştırılmadığı sürece iddia ve savunmanın değiştirilmesi veya genişletilmesi mümkün kılınmıştır. Ancak taraflarca bu hak kullanılırken gerek HMK gerekse de MTK uyarınca dürüstlük kuralına uygun olacak şekilde her zaman yeni iddia ve savunmaların yargılamanın oldukça geç bir aşamasında sunulmamasına, diğer taraf için haksız bir şekilde büyük zorluk yaratılmamasına ve tahkim sözleşmesi kapsamı dışına çıkılmamasına özen gösterilmelidir. Aksi takdirde dürüstlük kuralına aykırı olarak yargılamayı geciktirme veya zorlaştırma amacıyla hareket edilmesi halinde hukuk düzeni tarafından bu duruma cevaz verilmemesi gerektiği kanaatindeyiz.
@Gül Nevra AYDIN
@Eren YENİÇULHA
Bizimle temasa geçin