Haberler & Bilgiler
Yetki Sözleşmesi ve Yetki Şartı

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (“HMK”) 17. maddesinde düzenlenen Yetki Sözleşmesi tacirler veya kamu tüzel kişileri tarafından aralarında doğan veya doğacak uyuşmazlıklarda tarafların kararlaştıracağı bir veya birden fazla mahkemeyi yetkili kılabilmelerini sağlayan bir usul sözleşmesidir. Taraflar, aralarında akdedecekleri Yetki Sözleşmesi ile mahkemeyi yetkili kılabilecekleri gibi aralarındaki sözleşmede de Yetki Şartı’na yer vererek yetkili mahkemeyi belirleyebilmektedir. Yetki Sözleşmesi’nin geçerlilik şartları ise HMK madde 18 uyarınca şu şekildedir:

  •  Tarafların tacir veya kamu tüzel kişisi olması gerekmektedir.
  • Tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edemeyeceği bir uyuşmazlığın ve kesin yetkinin     olmaması gerekmektedir.
  • Yetki sözleşmesi yazılı olarak düzenlenmelidir.
  • Uyuşmazlığın kaynaklandığı hukuki ilişkinin belirli veya belirlenebilir olması gerekmektedir.

Yetki Sözleşmesi’nin şartları, başlıklar halinde aşağıda incelenecektir.

Yetki Sözleşmesi’nin Şartları

a. Sözleşmenin Taraflarının Tacir veya Kamu Tüzel Kişisi Olması

Kanun kapsamının dışında kalan, taraflarının tacir veya kamu tüzel kişilerinin olmadığı uyuşmazlıklarda, taraflarca Yetki Sözleşmesi düzenlenemeyecektir. Nitekim Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 08/01/2024 tarihli, 2023/8261 Esas ve 2024/39 Karar sayılı ilamında, gerçek kişilerin yetki sözleşmesi düzenlemesi halinde yetki sözleşmesinin geçersiz olacağı şu şekilde ifade edilmiştir;

“…Dosya kapsamından, taraflar arasında imzalanan sözleşmeye göre İstanbul Mahkemelerinin yetkili olduğu belirtilmiş ise de davacının gerçek kişi olduğu ve tacir sıfatı bulunmadığı anlaşıldığından, taraflar arasında düzenlenen yetki sözleşmesi geçerli değildir…”

b. Kesin Yetkinin Bulunmaması

Yetki sözleşmesi kesin yetkinin öngörüldüğü hallerde düzenlenemeyeceği kanunda açıkça hüküm altına alınmıştır. Zira kanunlarda mahkemenin kesin yetkili olarak düzenlendiği hallerde davalar, sadece kanunda belirtilen yer veya yerlerle sınırlı olarak açılabilecektir. Mahkemenin kesin yetkisinin söz konusu olduğu hallerde, taraflar Yetki Sözleşmesi ile yetkili mahkeme kararlaştıramayacaklardır. Yargıtay 5. Hukuk Dairesi’nin 19/02/2024 tarihli, 2023/9797 Esas ve 2024/1777 Karar sayılı ilamında, kesin yetkinin bulunduğu hallerde yetki sözleşmesinin düzenlenemeyeceği şu şekilde ifade edilmiştir;

“…Somut olayda, borçlu olmadığının tespiti ile ipoteğin kaldırılması (fekki) talep edilmektedir. Taşınmazın aynına ilişkin davaların taşınmazın tapu siciline kayıtlı bulunduğu yer mahkemesinde açılması gerektiği 6100 Sayılı Kanun'un 12. maddesinin 1. fıkrasında hüküm altına alınmıştır. Taşınmaz üzerindeki ayni hakka ilişkin veya ayni hak sahipliğinde değişikliğe yol açabilecek davaların, taşınmazın bulunduğu yer mahkemesinde açılması hakkındaki bu yetki kuralı kamu düzenine ilişkin ve kesin olduğu için, bu konuda yetki sözleşmesi yapılamaz ve yetki sözleşmesi ile başka yetkili mahkeme kararlaştırılamaz…”

Mahkemelerin kesin yetkisi kamu düzenine ilişkin bir husus olduğundan, davanın her aşamasında mahkemece re’sen dikkate alınmakta; yetkisizlik iddiası, taraflarca her aşamada ileri sürülebilmektedir.

c. Yetki Sözleşmesinin Yazılı Şekilde Olması

Taraflar arasında yazılı olarak düzenlenmeyen Yetki Sözleşmesi veya sözleşmede öngörülen yetki şartı HMK madde 18 uyarınca geçersiz olacaktır.

d. Hukuki İlişkinin ve Mahkemenin Belirli Olması

Uyuşmazlığın veya yetkili mahkemenin yetki sözleşmesinde belirlenmemiş olması halinde yetki sözleşmesi geçersiz olacaktır. Taraflar yetki sözleşmesi ile tek bir mahkemeyi yetkili kılabileceği gibi açık bir şekilde düzenlemek kaydıyla birden fazla mahkemeyi de yetkili hale getirebilmektedir.

Sonuç

HMK madde 17 uyarınca, tacir veya kamu tüzel kişileri aralarında doğmuş ve doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, Yetki Sözleşmesi düzenleyerek veya aralarındaki sözleşmede Yetki Şartı’na yer vererek seçmiş oldukları mahkemeyi, ilgili uyuşmazlık kapsamında yetkili hale getirebilmektedir. Yetki Sözleşmesi ve Yetki Şartı’nın HMK madde 18’de düzenlenen geçerlilik koşulları karşılamaması halinde, söz konusu seçim geçersiz olacaktır. HMK’nın ilgili maddesi uyarınca, tarafları tacir veya kamu tüzel kişisi olmayan uyuşmazlıklarda Yetki Sözleşmesi düzenlenememekte; bir başka mahkemenin kesin yetkisinin söz konusu olduğu durumlarda Yetki Sözleşmesi geçerli kabul edilmemekte; Yetki Sözleşmesi’nin veya Yetki Şartı’nın yazılı olması gerekmekte ve taraflar arasındaki uyuşmazlık ve seçmiş oldukları mahkemenin ise belirli olması aranmaktadır.

@Kesikli Hukuk Bürosu

Bizimle temasa geçin