Tüm dünyada etkisini göstererek 11 Mart 2020 itibarıyla Dünya Sağlık Örgütü tarafından PANDEMİ ilan edilen ve 11 Mart 2020 tarihinde ilk vakanın tespiti ile ülkemizde etkisini göstermeye başlayıp gün geçtikçe durdurulamaz bir hal alan COVID-19 virüsü sebebiyle icra iflas işlemlerinde düzenleme yapma zarureti doğmuş ve bu doğrultuda, Cumhurbaşkanlığının 22.03.2020 tarihli Resmi Gazete’de yayınlanan 2279 sayılı İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulması Hakkında Kararı ile; COVİD-19 salgın hastalığının ülkemizde de yayılması sebebiyle nafaka alacaklarına ilişkin takipler hariç olmak üzere tüm icra iflas işlemlerinin 30.04.2020 tarihine kadar durdurulmasına karar verilmiştir. Akabinde, bu kararı da kapsayacak şekilde, 25.03.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek 26.03.2020 tarihli 31080 1.Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile daha kapsamlı tedbirler alınmıştır. İşbu düzenlemeler ve yasal mevzuat ışığında, COVID-19 salgınının icra ve iflas işlemleri üzerindeki etkisine ilişkin hükümleri ve yorumlarımızı aşağıda sunmaktayız.\ \ A- COVID-19 Salgını Kapsamında Yapılan Düzenlemeler\ \ ▶ Cumhurbaşkanlığının 2279 sayılı İcra ve İflas Takiplerinin Durdurulması Hakkında Kararı ile 2004 Sayılı İcra ve İflas Kanunu (“İİK”) m.330 Fevkalade Hallerde Tatil “Salgın hastalık, umumi bir musibet veya harp halinde Cumhurbaşkanı kararıyla memleketin bir kısmında veya bazı iktisadi zümreler lehine muayyen bir müddet için icra takipleri durdurulabilir” hükmüne dayanılarak düzenleme yapılmıştır. İşbu İİK m.330 hükmünün kapsamı genişletilerek ilgili kararın yürürlük tarihi olan 22.03.2020 tarihinden 30.04.2020 tarihine kadar nafaka alacaklarına ilişkin icra takipleri hariç olmak üzere (nafaka alacakları için icra ve takip işlemleri yapılabilmektedir.) icra takiplerinin durması ile birlikte;
\ ▶ 25.03.2020 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kabul edilerek 26.03.2020 tarihli 31080 1.Mükerrer sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile daha kapsamlı tedbirler alınmış, geçici madde ile süreler belirli bir zamana kadar durdurulmuş ve uzatılmıştır.
\ B- İlgili Düzenlemeler Kapsamında İstisna Tutulan Haller
\ C- İlgili Düzenlemeler Doğrultusunda Üçüncü Kişilerin Durumu\ \ 7226 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile “Dava açma, icra takibi başlatma, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, bildirim, ibraz ve zamanaşımı süreleri, hak düşürücü süreler ve zorunlu idari başvuru süreleri de dahil olmak üzere bir hakkın doğumu, kullanımı veya sona ermesine ilişkin tüm süreler” durdurulmuş olduğundan, yapılan işlemin muhatabı olacak üçüncü kişilere ilişkin de kanaatimizce süreler durdurulmuştur. Bu kapsamda, icra müdürlükleri tarafından yazılan müzekkerelere ilişkin süreler işlemeyeceği gibi, bu işbu müzekkerelere istinaden yapılması gereken işlemlerin yerine getirilme zarureti de söz konusu olmayacak, üçüncü kişilerin istihkak iddialarına ilişkin süreler ile haciz ihbarnamelerine itiraz süreleri de korunmuş sayılacaktır.\ \ Belirtmek isteriz ki, gerek 2279 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı gerek 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’da mevcut hacizlerin durumu hakkında herhangi bir düzenleme olmadığından; haciz ihbarnameleri ile maaş hacizlerinin akıbetinin ne olacağı konusunda tartışmalar mevcuttur. Başlamış ve uygulanan hacizlerin olduğu yerde duracağı, tutanakla haciz halinde fiili haczin söz konusu olmayacağına ve üçüncü kişilere gelen haciz ihbarnamelerine ilişkin cevap ve itirazlar için süre işlemeyeceği, yeni haciz ihbarnamesi de gönderilemeyeceğine ilişkin tartışma bulunmamaktadır. Fakat sürenin durdurulmasından önce kesintisine başlanmış maaş ve ücret hacizleri için kesinti yapılıp yapılmayacağı hususu tartışmalıdır. Bu konuda taraf ve takip işlemleri tamamen durduğu için, muhafaza tedbiri olan maaş kesintisi ve haciz ihbarnamelerinin de yerine getirilmemesini savunan görüşler olduğu gibi, daha önceden gönderilip kesinleşen haciz ihbarnameleri ve maaş hacizlerine ilişkin ödemelerin yapılması gerektiğini savunan görüşler de mevcuttur.\ \ Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı işbu tartışmalara son vermek amacıyla, 02.04.2020 tarihli, 86420598-300/2678 sayılı ve “İcra Kesintileri Hakkında” konu başlıklı yazı yayımlamıştır. Bu yazıyla maaş hacizlerinin devam etmesinin ve maaş kesintilerinin yapılmasının yasal düzenlemelere aykırılık oluşturmayacağı, uygulanan maaş haczi kesintilerine devam edilmesi gerektiği, birden fazla icra dosyasının bulunması ve bir dosyadan yapılan kesintinin bitmesi halinde sırası gelen icra dosyaları için de maaş haczi kesintisinin yapılması gerektiği değerlendirilmiştir.\ \ Adalet Bakanlığı İcra İşleri Dairesi Başkanlığı’nın işbu yazısı doğrultusunda, işverenler tarafından uygulanan maaş haczi kesintilerine devam edilmesini ve 2279 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararından önce gönderilmiş ve itiraz edilmeyerek kesinleşmiş olan haciz ihbarnameleri bakımından şayet 22.03.2020 tarihinden sonra ödeme yapılması gerekiyorsa bu ödemelerin yapılmasını tavsiye ederiz.\ \ D- İlgili Düzenlemelerin Kamu Alacaklarına Etkisi\ \ Gerek 2279 sayılı Cumhurbaşkanlığı Kararı, gerekse 7226 Sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun ile kamu alacaklarına ilişkin açık herhangi bir düzenleme yapılmamış ve özel hukuk hükümlerine göre takip ve tahsili gereken alacaklar kapsam dahilinde tutulmuş olduğundan, 6183 Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun kapsamında kamu alacaklarına ilişkin yapılan takip ve tahsil işlemleri devam etmektedir.\ \ E- UYAP Sistemi Üzerinden Derdest İcra Dosyalarına İlişkin Yapılabilecek İşlemler\ \ İcra ve iflas takiplerine ilişkin COVID-19 salgını kapsamında getirilen düzenlemeler ile UYAP sistemi üzerinden derdest icra takip dosyalarına halihazırda yalnızca dosyanın işlemden kaldırılması, haciz kaldırma, haricen tahsil bildirimi, trafikten men şerhinin kaldırılması talepleri sunulabilmektedir.
@Kesikli Hukuk Bürosu
Bizimle temasa geçin