Haberler & Bilgiler
Anonim Şirketlerde Pay Devri

6102s. Türk Ticaret Kanunu (“TTK”), anonim şirketlerde ortaklık statüsünün iradi olarak değişmesi, başka bir ifadeyle anonim şirketlerde pay devri işleminin yapılması için çeşitli hükümler içermekte ve devrin geçerliliğine ilişkin kanuni şartlar öngörmektedir. Kanunda yer alan bu hükümlere zaman zaman bilerek veya bilmeyerek aykırı şekilde yapılan devir işlemlerinin geçersizliği gündeme gelebilmekte, hak kayıpları yaşanabilmekte ve uyuşmazlıkların çözümü için ikame edilen davalar, malum olunduğu üzere, oldukça masraflı ve uzun bir süreci gerektirmektedir. Bu nedenle, pay devri yapılırken kanunun öngördüğü şartlara vakıf olmak, azami önem taşımaktadır. Bu yazının hedefi, anonim şirketlerde pay devir işlemleri bakımından yerine getirilmesi gereken şartların genel bir biçiminde izahı olup, münferit durumlara has hukuki tavsiyenin yerine geçmesi amaçlanmamaktadır.

             I.         Senede Bağlanmamış Paylar

Anonim şirketlerde, bedeli tamamen ödenmiş ve senede bağlanmamış olan payların, başka bir ifadeyle çıplak payların devri alacağın temliki hükümlerine (6098s. Türk Borçlar Kanunu m.183 vd) tabi olarak gerçekleştirilmektedir. Buna göre, devrin geçerli olarak yapılabilmesi için yazılı bir alacağın temliki sözleşmesinin varlığı şarttır. Buna karşılık çıplak payların bedeli tamamen ödenmemiş ise alacağın temliki hükümlerine ilave olarak borcun nakli hükümlerinin de uygulanması icap etmektedir. Zira bu ihtimalde, devri yapan pay sahibi aynı zamanda anonim şirkete karşı borçlu konumundadır. Borcun nakli hükümlerinin de uygulanmasının en mühim sonucu, devrin hukuken gerçekleşebilmesi için bu defa alacaklı olarak şirketin de devre muvafakat etmesi gereğinin ortaya çıkmasıdır.

Çıplak paylara ilişkin olarak yukarıdaki paragrafta anlatılanlara uygun şekilde devir işlemleri yapıldıktan sonra, devralanın anonim şirketin pay defterine de kayıt edilmesi gerekir. Esasında bu, devrin geçerliliği için kurucu bir şart olmamakla birlikte, pay devrinin şirkete karşı ileri sürülebilmesi için TTK tarafından bir şart olarak öngörülmüştür.

           II.         Senede Bağlanmış Paylar

TTK 484 uyarınca pay senetleri, hamiline yazılı veya nama yazılı olur. Bu kapsamda nama yazılı ve hamiline yazılı pay senedine bağlanmış payların devrinin ayrı ayrı incelenmesi gerekmektedir.

a.              Nama Yazılı Pay Senetlerinin Devri

TTK 490 uyarınca, kanunda veya ana sözleşmede aksi öngörülmedikçe, nama yazılı paylar, herhangi bir sınırlamaya bağlı olmaksızın devredilebilirler. Hukuki işlemle devir, ciro edilmiş nama yazılı pay senedinin zilyetliğinin devralana geçirilmesiyle yapılabilir. Nama yazılı pay senetleri, isminde “nama” ibaresi geçmesine rağmen kanunen emre yazılı kıymetli evrak olarak kabul edilmektedir. Bu kapsamda, nama yazılı payların devrinde, senedin ciro edilmesi ve zilyetliğin devri işlemi olmak üzere iki aşama mevcuttur. Belirtmek gerekir ki zilyetliğin devri işlemi özelinde kurulacak olan ayni akdin, mülkiyeti devir amacına yönelik olması icap eder. Bundan başka, senede bağlanmamış paylarda olduğu gibi senede bağlanmış payların devrinin de şirkete karşı ileri sürülebilmesi için devralanın pay defterine kayıt edilmesi gerekmektedir.

Nama yazılı pay senetlerinde, senet üzerine yapılacak cironun beyaz ciro olmasına engel bir durum yaratmamaktadır. Başka bir ifadeyle, senet ciro edilirken, ciro edilenin isminin bulunması gerekmemektedir. Ancak, zilyetliğin devrinde söz konusu olan ayni akitte olduğu gibi, cironun da temlik amacını taşıması gerekmektedir.

Nama yazılı payların, TBK 183vd hükümlerinde düzenlenen temlik işlemi ile de devredilebileceği kabul edilmektedir. Yukarıdaki açıklamalara benzer şekilde, temlik işleminin geçerli olabilmesi için, temlik sözleşmesinin yazılı olarak yapılması ve devredilen pay senedinin zilyetliğinin devralana devredilmesi gerekmektedir.

Senedin ciro edilerek devredilmesi ile alacağın temliki işlemi yoluyla devredilmesi arasındaki en temel hüküm farkı, senet borçlusunun kişisel defilerini, ciro ile devralan kimseye karşı ileri sürememesine karşılık, TBK hükümleri dolayısıyla, alacağın temliki yoluyla devralana karşı ileri sürebilecek olmasıdır.

b.              Hamiline Yazılı Payların Devri

Nama yazılı payların aksine, anonim ortaklıklar hamiline yazılı payların devrini kısıtlayamaz. Bu kapsamda, hamiline yazılı paylarda tam bir devir serbestisi söz konusu olmaktadır.

TTK 489 uyarınca hamiline yazılı payların devri, şirket ve üçüncü kişiler hakkında, ancak zilyetliğin geçirilmesi ile hüküm ifade eder. Dolayısıyla, hamiline yazılı payların devredilmesi için, pay senetlerinin zilyetliğinin devralana geçirilmesi gerekmektedir. Burada zilyetliğin devri ile kast edilen yalnızca teslim yoluyla devir değildir. Hükmen teslim, havale, kısa elden teslim gibi zilyetliğin diğer devir şekilleri de bu kapsamda hamiline yazılı payları devrederken kullanılabilecek yöntemlerdir. Ancak, zilyetlik, devralan tarafa mülkiyeti geçirmek maksadıyla devredilmiş olmalıdır. Bu kapsamda, taraflar arasında, mülkiyetin geçirilmesi konusunda bir ayni akdin kurulması gerekmektedir. Başka bir ifade ile, devredenin mülkiyeti devretmek ve devralanın da mülkiyeti devralmak maksadını taşıması gerekmektedir.

ÖNEMLİ UYARI VE SORUMSUZLUK KAYDI

Bu doküman, konuyla ilgili olarak yalnızca genel bilgi ve görüş içermekte olup, hukuki tavsiye veya profesyonel hukuk hizmeti yerine geçmez ve bu amaçla kullanılamaz. Her bir olayın vakıalarına ve kendine özgü şartlarına göre profesyonel hukuki tavsiye ve görüş almanız önemle ve şiddetle önerilir. Kesikli Hukuk Bürosu avukatları ve bu dokümanın yazarları burada yer alan bilgilerin doğruluğundan ve tamlığından kesinlikle sorumlu değildir. Bilginin, mevzuatın ve içtihatların hızla değişebilmesi nedeniyle bu dokümanın güncelliğine ilişkin herhangi bir taahhüt veya garanti verilemez. Bu dokümanda yer alanlara ilişkin olarak ticari bir karar vermemenizi, somut olayınızın özelliklerine göre hukuki danışmanlık hizmeti almanızı önemle tavsiye ederiz.

Bizimle temasa geçin