Haberler & Bilgiler
Karar İncelemesi - Sözleşme Süresi Boyunca Süreli Fesih İmkanı Tanınması Halinde Belirli Süreli İş Sözleşmesinden Bahsedilemez.

Sözleşme Süresi Boyunca Süreli Fesih İmkanı Tanınması Halinde Belirli Süreli İş Sözleşmesinden Bahsedilemez.

Yargıtay, işçiler ile işverenler arasındaki iş sözleşmelerinde taraflara sözleşme süresince süreli fesih imkânı tanınması halinde taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirli süreli olarak nitelendirilemeyeceğini kabul etmiştir. Şöyle ki;

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi’nin 24.06.2024 tarihli, 2024/7895 Esas ve 2024/9956 Karar sayılı ilamına konu somut olayda; başvurucu vekili, aynı davalı şirkete karşı birden fazla işçi adına açılan davalarda, davacı işçiler ile davalı arasında imzalanan bireysel iş sözleşmelerinin matbu ve aynı içerikte olduğunu, buna rağmen iş sözleşmesinin hukuki niteliği ve buna bağlı olarak iş sözleşmesinin süresinden evvel işveren tarafından haklı bir sebep belirtilmeksizin feshedildiğini ileri sürmüş ve bu nedenle davacı işçilerin bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanıp kazanmadıkları hususunda istinaf mahkemelerinin farklı yönde kesin nitelikte kararlar tesis ettiğini belirtmiştir. Bu durumun adil yargılanma hakkının ihlaline sebebiyet vereceği gerekçesiyle istinaf mahkemeleri kararları arasındaki uyuşmazlığın giderilmesi talebiyle Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu’na başvurmuş ve bu başvuru üzerine Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Daireleri Başkanlar Kurulu tarafından dosyanın Yargıtay’a gönderilmesine karar verilmiştir.

Nitekim somut olayda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. Hukuk Dairesi tarafından; taraflar arasındaki iş sözleşmesinin, işin tanımı ve sözleşmenin süresine ilişkin maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde azami süreli iş sözleşmesi niteliğinde olduğu, azami süreli iş sözleşmesinin sürenin sonuna kadar belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine tâbi olduğu, bu sebeple işverence süresinin sona ermesinden evvel iş bitimi gerekçe gösterilmek suretiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle işçinin bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanamayacağı, söz konusu alacak talebinin reddine karar verilmesi gerekirken Yerel Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğu kabul edilmiştir. Aynı doğrultuda Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi tarafından da taraflar arasındaki iş sözleşmesinin belirsiz süreli iş sözleşmesi niteliğinde olduğu, bu sebeple işverence süresinin sona ermesinden evvel iş bitimi gerekçe gösterilmek suretiyle iş sözleşmesinin feshedilmesi nedeniyle işçinin bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanamayacağı kabul edilmiştir.                                                                                  

Ancak Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi ise konuyu farklı yorumlamış ve diğer istinaf dairelerinin aksine davacıların bakiye süre ücretine hak kazanacağını kabul etmiştir. Bu kabulün gerekçesini ise taraflar arasındaki iş sözleşmesinin, işin tanımı ve sözleşmenin süresine ilişkin maddeleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde azami süreli iş sözleşmesi niteliğinde olduğu; ancak sözleşmenin başlığında "Belirli Süreli İş Sözleşmesi" ifadesinin yer alması, sözleşmenin süresinin açık şekilde belirlenmesi, sözleşmenin ilgili maddelerinde belirli süreli iş sözleşmesinin uygulama alanı olan bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminat hükümlerine atıf yapılmış olması ve işverence işten çıkış kodunun Kod (5) Belirli süreli iş sözleşmesinin sona ermesi olarak bildirilmesi hususları dikkate alındığında davacı işçinin sözleşmenin türü konusunda tereddüt yaşamasının olağan olduğu, davacı işçinin sözleşmenin türü konusunda tereddüt yaşaması halinde bu tereddüdün işçi aleyhine yorumlanmasının mümkün olmadığı, taraflar arasındaki iş sözleşmesinin azami süreli olduğunu ileri sürme hakkının yalnızca işçiye ait olduğu, işveren tarafından bu hususun ileri sürülemeyeceği, dolayısıyla Yerel Mahkemece iş sözleşmesinin belirli süreli olduğunun kabulüyle sonuca gidilmesinin isabetli olduğuna dayandırmıştır.

İstinaf mahkemeleri arasındaki görüş farklılıklarını gidermek amacıyla Yargıtay tarafından yapılan incelemede; her ne kadar Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 6. ve 34. Hukuk Daireleri tarafından uyuşmazlığa konu iş sözleşmelerinin azami süreli olduğu yönünde değerlendirmede bulunulmuş ise de bireysel iş sözleşmelerinde, azami süreye ilişkin açık ve kesin bir vade belirlenmemiş olması ve yalnızca azami süre içerisinde değil sözleşmenin devamı süresince taraflara fesih hakkı tanındığı dikkate alındığında, taraflar arasındaki bireysel iş sözleşmelerinin azami süreli iş sözleşmesi olarak nitelendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır.

Ayrıca Yargıtay tarafından yapılan incelemede, proje süresi ile sınırlı olacak şekilde belirli süreli iş sözleşmesi yapılması mümkün olmakla birlikte, iş sözleşmelerindeki sözleşme süresi boyunca taraflara süreli fesih imkânı veren düzenleme nedeniyle uyuşmazlık konusu iş sözleşmelerinin belirli süreli de kabul edilemeyeceği hüküm altına alınmıştır. İş sözleşmelerinin süresi, her ne kadar projenin bitimi ile ilişkilendirilmiş olsa da taraflara sözleşme süresi boyunca süreli fesih yoluyla iş sözleşmesini sona erdirme hakkı tanınmış olması karşısında ortada şeklen belirli süreli bir iş sözleşmesi bulunduğundan bahsedilemeyeceği bu nedenle söz konusu iş sözleşmelerinin belirsiz süreli olduğu içtihat edilmiştir.

Özetle; Yargıtay, Bölge Adliye Mahkemesi kararları arasındaki uyuşmazlığı, ihtilafa konu iş sözleşmelerinin belirsiz süreli olması nedeniyle bakiye süre ücretinden kaynaklı tazminata hak kazanılamayacağına dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 30. Hukuk Dairesi’nin kararları doğrultusunda giderilmesine hükmetmiştir.

Sonuç olarak, işbu yazımıza konu Yargıtay ilamı doğrultusunda, iş sözleşmesinin hukuken belirli süreli olarak nitelendirilebilmesi için sözleşme hazırlanırken sözleşme süresi boyunca taraflara süreli fesih imkânı veren bir düzenlemeye yer verilmemesini tavsiye ederiz. Aksi halde sözleşmenin belirsiz süreli olarak nitelendirileceği ve belirsiz süreli iş sözleşmesi hükümlerine tabi olacağını hatırlatmak isteriz.

@Nevra AYDIN, @Eren YENİÇULHA

Bizimle temasa geçin