Bir internet sitesinin “www” (‘‘world wide web’’) şeklinde başlayan ismi ve uzantısı ile biten kısmına alan adı (domain name) denilmektedir. Alan İsimlendirme Sistemi’ne göre internet alan adları “birinci derece alan adları” ve “ikinci derece alan adları” olmak üzere iki kısımdan oluşur. Kural olarak birinci derece alan adları herhangi bir ayırt edici bir özelliği bulunmayan ve alan adında standart olarak bulunan kısımdır. İkinci derece alan adları “www” ibaresinden sonra gelen kelime, harf veya sayılardan oluşan ve tescil ettiren kişi tarafından serbestçe belirlenen kısımdır. Marka ve isim hakları konusunda hukuki uyuşmazlıklara yol açabilen ikinci derece alan adlarında “ilk gelen alır” (first come, first served) prensibi uygulanmaktadır. Bu prensibe göre, bir ifade ya da sözcük yalnızca bir kişi tarafından ikinci düzey alan adı olarak tescil edilebilmektedir. Bununla birlikte, tanınmış markaların kendi adlarını alan adı olarak tescil ettirebilmelerinde öncelik tanınmaktadır. (1)
Alan adı hakkında çıkan uyuşmazlıklarda başvuru yolları alan adının ülke kodu içerip içermemesine göre değişmektedir. “tr” uzantılı alan adları hakkında çıkan uyuşmazlıklarda Uyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağalaycılara’a veya Türk mahkemelerine başvurulabilir. “tr” uzantısı içermeyen alan adları için ICANN (Internet Corporation for Assigned Names and Numbers) Tahkim Usulü tarafından yetkilendirilen Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü Alan Adı Uyuşmazlıkları Tahkim Servisi’ne (WIPO Domain Name Dispute Resolution Service) başvurulabileceği gibi yargı yoluna da başvurulabilir. Bu durumda, alan adlarının yabancılık unsuru taşıması sebebiyle 5718 sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usul Hukuku Hakkında Kanun (“MÖHUK”) hükümleri uygulama alanı bulacaktır. (2)
Bu kapsamda “tr” uzantılı alan adları bakımından, İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nin 15. Maddesi kapsamında, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu, Yönetmelik çerçevesinde görev alanına giren hususlara ilişkin olarak; gerekli gördüğü düzenlemeleri yapmaya ve ilgili mevzuat çerçevesinde KK’ları ve UÇHS’leri denetlemeye ve KK’lara ve UÇHS’lere faaliyetlerine son vermek dâhil gerekli idari yaptırımları uygulamaya yetkili olup, yine aynı Yönetmeliğin 23. Maddesi kapsamında;
“Alan adları ile ilgili ihtilaflar alternatif olarak UÇHS’ler tarafından işletilen uyuşmazlık çözüm mekanizması vasıtasıyla çözülür. Uyuşmazlık çözüm mekanizmasının işletilmesine ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından düzenlenir.”
30.12.2021 tarihli resmi gazetede yayımlanan 31705 sayılı İnternet Alan Adları Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması Tebliğ uyarınca ”tr” uzantılı alan adlarına ilişkin olarak uyuşmazlıkların çözüm sürecini hakemler veya hakem heyetleri vasıtasıyla yürüten Ulyuşmazlık Çözüm Hizmet Sağlayacıları “UÇHS” sisteminin kurulmasına karar verilmiş, UÇHS olarak faaliyet göstermek kuruluşların sahip olması gereken özellikler, yükümlülükler ve başvuru usulü tebliğ ile belirlenmiştir. Yine Tebliğ’in 24. Maddesi uyarınca UÇHS’ler TRABIS’in faaliyete geçtiği tarihten itibaren faaliyet göstermeye başlayacaklardır.
Bu noktada TRABIS sisteminden de bahsedilmesinde yarar vardır. Türkiye’de 1991 yılından itibaren Ortadoğu Teknik Üniversites (“ODTÜ”)i bünyesinde faaliyet göstermekte olan nic.tr tarafından yürütülen “tr” alan adı tahsis işlemleri ODTÜ ile BTK arasında imzalanan 21.12.2018 tarihli protok ile BTK’ya devredilmiş, bu kapsamda alan tahsisine yönelik olarak İnternet Alan Adları Tebliği’nde TRABIS (TR AĞ BİLGİ SİSTEMİ);
“ .tr uzantılı internet alan adı sisteminin ve buna ait merkezi veri tabanının işletilmesine, rehberin oluşturulmasına, güncellenmesine ve rehberlik hizmetinin sunulmasına ve İAA (İnternet Alan Adı) başvuru işlemlerinin gerçek zamanlı olarak yapılmasına imkân veren, tüm bu faaliyetlerin güvenli ve iş sürekliliğini sağlayacak şekilde gerçekleştirildiği sistemi” Olarak tanımlanmıştır. Yine Tebliğ’in Geçici 4. Maddesi;“TRABİS’in faaliyete geçebilmesi için gerekli işlemlerin tamamlanmasını müteakip bu durum Kurum tarafından internet sayfasında ilan edilir ve TRABİS faaliyete geçer.”
Şeklinde düzenlenmiştir. (3) Bu sebeple BTK tarafından yapılacak ilanın ardından alan tahsis işlemleri TRABİS ve TRABİS’e entegre Kayıt Kuruluşları aracılığıyla gerçekleştirilecektir. Bu husus hem yukarıda bahsetmiş olduğumuz UÇHS’lerin faaliyete girmesi açısından önem taşımakta olup, hem de mevcut sistem üzerinde hak sahiplerinin TRABİS’e aktarımlarının sağlanması, hak sahiplerinin de herhangi bir hak kaybı yaşamaması adına önem taşımaktadır.
Alan adlarına ait uyuşmazlıklar ağırlıklı olarak marka ihtilaflarından ortaya çıkmaktadır. Marka hukukunda aynı markanın, aynı ya da benzer olmayan mal ve hizmetler için kullanılmasında bir sakınca olmamakla birlikte, internet alan adı olarak bir isim sadece bir kez kullanılabildiğinden aynı ülkede farklı mal ve hizmetler için kullanılan aynı marka sahiplerinden sadece biri bu markayı alan adı olarak kullanabilmektedir. (4) Bir marka sahibinin alan adının başka biri tarafından alınması durumunda alan adı ihlali söz konusu olmaktadır. Alan adı ihlali durumunda Sınai Mülkiyet Kanunu’nda belirtilen marka hakkının ihlaline ilişkin hükümlerine veya TTK’da yer alan ticaret unvanının ihlali ve haksız rekabete ilişkin hükümlerine başvurulabilmektedir. Tescilli veya tescil için başvurusu yapılmış bir markanın aynı veya benzerinin, aynı veya benzer ya da tanınmış markalar için farklı mal ve hizmetlerde internet alan adı olarak kullanılması halinde SMK 7/3-d uyarınca marka hakkı sahibinin bu kullanımı engelleme hakkı bulunmaktadır. Hükümde marka hakkı sahibinin bu hakkının doğması için markanın internet alan adı olarak kullanımın ticaret kaygı güdecek şekilde üstün hakkı veya meşru bir bağlantısı bulunmadan internet alan adı olarak kullanılmış olması gerekmektedir.
Markanın Aynısının, Aynı Mal ve/veya Hizmetler için İnternet Alan Adı Olarak Kullanımı
SMK m. 7/2’ye göre marka tescili neticesinde doğan haklar marka sahibine ait olup, markasının haksız bir şekilde karışıklığa sebep vererek birebir şekilde bir başkası tarafından kullanılması halinde marka sahibinin bu fiilin önlenmesini talep etme hakkı mevcuttur. İlgili maddede sayılan fiiller şu şekildedir:
* Markanın Aynısının veya Benzerinin, Aynı veya Benzer Mal ve/veya Hizmetler İçin Karıştırılma İhtimali Yaratacak Şekilde İnternet Alan Adı Olarak Kullanımı*
Bu şekilde bir internet alan adı kullanımında üçüncü kişi tescil ettirdiği alan adıyla yanılgıya yol açarak haksız kazanç elde etmiş olmaktadır. Bu durumu Tekinalp “haksız yararlanma ve şöhreti sömürme” olarak nitelendirmiştir. (5) Yargıtay, benzerlik incelemesini markanın unsurlarını bölerek değil, bir bütün olarak bıraktığı intiba dikkate alarak gerçekleştirmektedir. (6) Tescilli olan işaret ve alan adının müşteri tarafından karıştırılma ihtimalinin bulunması gerekmektedir. Bu durumda marka hakkı sahibi SMK madde 7/3/d uyarınca, alan adının kullanılmasının engellenmesi hakkını kullanabilecektir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 18.12.2019 tarihli, 2019/1752 esas ve 2019/8281 karar sayılı ilamında; “Garanti” markası ile “garantikolay.com” alan adı sahibi davalının markaların benzerliği ve sunulan hizmetin aynı olması şartlarının aynı anda gerçekleşmiş olması sebebiyle olayda marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet mevcut olduğuna karar vermiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 30.04.2014 tarihli, 2014/1676 esas ve 2014/8066 karar sayılı ilamına konu olan uyuşmazlıkta; “ORGANİK BAL DÜNYASI” ve “AAB ORGANİK BAL DÜNYASI+şekil” marka sahipleri, davalı tarafın “www.baldunyasi.com” internet sitesinden bal satışı yapmasının marka haklarına tecavüz teşkil ettiğini öne sürmüştür. Yargıtay ise bu uyuşmazlığa istinaden, “…alan adının tahsisinin markalarının tescilinden önce olduğu, tescilden doğan hakların markanın aynı veya benzerini daha önceden kullanan kişilere karşı ileri sürülemeyeceği..” şeklinde davalı lehine karar vermiştir.
Markanın Aynı veya Benzerinin, Farklı Mal ve/veya Hizmetler İçin İnternet Alan Adı Olarak Kullanımı
Tescilli bir markanın birebir aynısı olan işaretin, farklı sektörde yer alan bir firma tarafından alan adı olarak tescil edilerek kullanılması halinde, alan adının kullanılmasında bir engel bulunmamaktadır. Bu durumun sebebi, tanınmış markalar haricinde marka hakkının koruma kapsamının firmanın sektörü ile sınırlı olmasıdır. (7) Ancak şartların oluşması halinde, her ne kadar SMK hükümlerinin sağladığı korumadan yararlanılamasa da TTK’de yer alan haksız rekabet hükümleri uygulama alanı bulabilmektedir.
Tescilli Markayla Aynı veya Benzer Alan Adının Ticari Bir Amaç Güdecek Şekilde Kullanımı
Tescilli bir markayla aynı veya benzer nitelikteki bir alan adının herhangi bir ticari amaç̧ elde etme kaygısı olmadan kullanılması halinde SMK m. 7/3 uyarınca, marka hakkı sahibinin bu kullanımın engellenmesini talep etme hakkı bulunmamaktadır. Bu madde yalnızca işaretin ticaret alanında kullanılması halinde sayılan fiillerin yasaklanabileceğii öngörmektedir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin bir kararında; davalı, “yurticikargomagdurlari’’ alan adlı web sitesinde davacı Yurtiçi Kargo ile ilgili tüketicilerin yaşadığı mağduriyetlerle ilgili yazılar paylaşmıştır. Davacı şirket, marka tesciliyle sahip olduğu haklarının ihlal edildiğini ve tescilli marka hakkına tecavüz edildiğini ileri sürmüşse de Yargıtay, alan adının “yurtiçi kargo” ifadesi içermesine rağmen davacı markasının tanınmışlığından haksız bir yararlanmanın söz konusu olmadığı ve ticari bir amaç güdülmediği sebebiyle marka hakkına tecavüzün gerçekleşmediğine karar vermiştir. (8)
Davacı bankanın tescilli markasının davalı tarafından alan adı olarak tescil edildiği bir başka uyuşmalıkta, davalı internet sitesinde ticari bir kaygı gütmeden çarpık kentleşme konulu makaleler yayınlamaktadır. Yargıtay, internet ortamındaki bu faaliyetlerin başka bir alan adı altında yürütülmesinin mümkün olduğunu ve davalının Bankalar Kanununa tabi olmamasına rağmen banka sözcüğünü alan adında kullanmasının kanuna aykırı olması gerekçeleriyle haksız rekabetin şartlarının oluştuğu kanaatine varmıştır. (9)
Markayı oluşturan işaretin aynısı ya da benzerinin ticari etki yaratacak şekilde internet alan adı olarak kullanımı halinde, uzun yıllar yatırım ve emek harcanması halinde içtihatlarda farklı bir yaklaşım benimsenmektedir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 18.07.2011 tarihli, 2010/391 esas ve 2011/8996 karar sayılı ilamında; internet alan adının alınmasının üzerinden çok uzun bir süre geçmiş ise uzun süre sessiz kalma hak kaybı oluşturduğu için alan adının kullanılmasının marka hakkında tecavüz ve haksız rekabet teşkil etmediği sonucuna ulaşmıştır.
Markanın aynı veya benzerini internet alan adı olarak kullanan kişinin söz konusu işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve/veya meşru bir bağlantısı olması
Alan adı sahibi ile marka sahibi veya marka arasında meşru bir bağlantı mevcutsa alan adıyla aynı ya da benzer işarete sahip tescilli bir markanın, marka hukuku kapsamında bu alan adının kullanımının engellenmesini talep etme hakkı mevcut değildir. Alan adının dava açıldığının bildirilmesinden önce iyi niyetli olarak mal veya hizmet arzı için kullanılması veya açıkça kullanma hazırlıklarında bulunulması, alan adı altında mal veya hizmet arz edilmese dahi bu alan adı altında şahsen, ticari veya herhangi bir şekilde yaygın olarak tanınmış olunması, alan adı olarak kullanılan markayı lekelememe ve tüketicileri ticari amaçla yanıltmama şartıyla alan adının haklı ticari olmayan amaçlarla veya dürüst ilkesi çerçevesinde kullanılması halinde meşru bir bağlantının varlığından söz edilebilir. (10)
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 13.11.2019 tarihli, 2018/5302 esas ve 2019/7160 karar sayılı ilamında; “davalı şirketin taraflar arasında yürürlükte olan sözleşmenin ifası sırasında oluşturduğu ve davacı adına tescilli “KALE” markasını taşıyan internet sitelerini erişime kapattığı, ancak bu web sitelerini kendisine ait internet sitelerine yönlendirdiği, bu şekilde KHK 9/2-e bendinde düzenlenen meşru bir bağlantısı kalmamasına rağmen davacının tescilli “KALE” markasını taşıyan alan adlarını kullanarak kendi internet sitelerine yönlendirme yapması ve bu yönlendirmenin ticari etki yaratacak biçimde kullanılmasının davacının markasından kaynaklanan haklarına tecavüz teşkil ettiği…” şeklinde karar vermiştir.
Dünya Fikri Mülkiyet Örgütü (“WIPO”)’nün Canon v. Price-Less Inkjet Cartridge Company tahkim kararında, “canoninkjets.com ve canoninkjet.com” gibi alan adlarını tescil ettiren davalının gerçekten Canon marka kartuşların satışını yapıyor olmasına rağmen hakemlerce bu nitelikte alan adı kullanımının karıştırılma ihtimali yaratacağı sebebiyle davalının alan adı kullanımının hukuka aykırı olduğu yönünde karar verilmiştir. (11)
Tanınmış Bir Markanın Alan Adının Üçüncü Bir Kişi Tarafından Alınması
Tanınmış marka hakkı sahibinin markasının aynı veya benzerinin internet alan adı olarak kullanımını engelleme hakkına sahip olması için tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız yarar elde edilecek olması, ulaştığı tanınmışlık düzeyi nedeniyle markanın itibarına zarar verilecek olması veya ayırt edici karakterinin zedelenecek olması gerekmektedir. (12) Bu durum doktrin ve yargı kararlarında “markanın sulandırılması” olarak adlandırılmaktadır.
Tanınmış bir marka tanımı öğretide tartışmalıdır. Arkan’a göre; faaliyet gösterdiği mal veya hizmetlerle bir ilgisi dahi bulunmayan kişiler tarafından bilinen markalar tanınmış olarak nitelendirilebilir. (13) Yasaman’a göre ise; bir markanın tanınmış marka olarak kabul edilebilmesi için ilgili çevreler tarafından biliniyor olması yeterli olarak görülmektedir. (14) Yargıtay ise vermiş olduğu kararlarda alan adı sahibinin markadan haberdar olduğunun kabulü için başvuran tarafından ikna edici kanıtların sunulmasını aramaktadır.
Konuyla alakalı olarak, Türkiye'de belli bir tanınmışlığa ulaşmış saat markası Fossil’in, "fossil.com.tr" alan adını kullanan kişiye açtığı davada, Yargıtay bu kullanımın tanınmış markadan yararlanma amacı taşıdığı ve marka tecavüzü teşkil ettiği sonucuna ulaşmıştır. Bir başka örnek olarak, ABD’li ünlü Toys “R” Us oyuncak markasının yetişkin eğlence portalı olan adults.r.us alan adı sahibine karşı açtığı dava sonucunda, Toys “R” Us markasının, marka hakkına tecavüz edildiği ve itibarının zedelendiği sonucuna ulaşılmıştır. (15)
Alternatif Uyuşmazlık Çözüm Mekanizması UÇHS’lere Yapılacak Başvurularda Aranan Şartlar
UÇHS’ler özelinde yapılacak başvurularda aranan şartlar İnternet Alan Adları Yönetmeliği’nin 25. Maddesinde düzenlenmiş olup, başvuru için gereken şartlar şu şekilde sıralanmıştır;
“Uyuşmazlık çözüm mekanizmasına başvuru için;
a) İhtilaf konusu alan adının, sahip olunan ya da ticarette kullanılan marka, ticaret unvanı, işletme adı ya da diğer tanıtıcı işaretlerle benzer ya da aynı olması ve
b) Alan adını tahsis ettiren tarafın bu alan adı ile ilgili yasal bir hakkı ya da bağlantısının olmaması ve
c) Bu alan adının alan adı sahibi tarafından kötü niyetle tahsis ettirilmesi veya kullanılması gerekmektedir.
Yönetmeliğin 25. Maddesi kapsamında üç şartın birlikte sağlandığını iddia eden şikâyetçi, uyuşmazlığın çözümü için UÇHS’lerden birini tercih ederek başvurusunu yapabilecektir.
SONUÇ
Günümüzde internet kullanımının giderek yaygınlaşmasıyla alan adı hususu marka sahipleri için oldukça önemli hale gelmiştir. “İlk gelen alır” prensibine istinaden marka sahiplerinin öncelikli olarak kendi ticaret unvanları, markaları veya işletme adları ile aynı ya da benzer nitelikteki ibareleri alan adı olarak kullanma isteği rekabete yol açmaktadır. Bu konuda çıkan uyuşmazlıklarda gerek Türk mahkemeleri gerekse yabancı mahkemeler, öncelikleri marka sahiplerinin haklarını korumak olmakla birlikte, alan adı sahipleri ile marka hakkı sahipleri arasında menfaat dengesini sağlamaya çalışmaktadır.
(1) Zeynep Şarlak, İnternet Alan Adının Hukuki Niteliği ve Marka Hakkı Üzerindeki Etkisi, Ankara Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006
(2) Seniha DAL, Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F Dergisi, 2010, s.479-497
(3) BTK tarafından işbu bilgi notunun yazıldığı tarih itibariyle TRABIS sisteminin açılış tarihine ilişkin resmi bir duyuru henüz yapılmamış olup, TRABİS entegrasyonunu tamamlamış olan kayıtlı Metunic şirketi ile yapılan görüşmede sistemin 29 Eylül 2022 tarihinde faaliyete başlayacağı bilgisi tarafımızla paylaşılmıştır.
(4) Arda Altınok, Markanın İnternet Adı Olarak Kullanılması, İstanbul Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2019
(5) Tekinalp, Fikri Mülkiyet Hukuku, s.369
(6) Dr. Öğr. Üyesi Ülgen ASLAN DÜZGÜN, İltibas Suretiyle Markaya Tecavüz, 2018
(7) Arda Altınok,Markanın İnternet Adı Olarak Kullanılması, İstanbul Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2019
(8) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 17.03.2014 tarihli, 2013/15738 esas ve 2014/5119 karar sayılı ilamı
(9) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 01.11.1999 tarihli, 1999/6674 esas ve 1999/8598 karar sayılı ilamı
(10) Arda Altınok, Markanın İnternet Adı Olarak Kullanılması, İstanbul Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2019
(11) Canon Kabushiki Kaisha v. Price-Less Inkjet Cartridge Company, Case No. D2000- 0878
(12) N. Füsun Nomer, “Tanınmış Marka: Nike”, Prof. Dr. Erdoğan Moroğlu’na 65. Yaş Günü Armağanı, İstanbul, 1999, s.495
(13) Sabih Arkan, Marka Hukuku, C. I, Ankara, 1997, s.9
(14) Hamdi Yasaman, Makalaler Hukuku Bilirkişi Mütalalaar Bilirkişi Raporları II, 2005, s. 18.
(15) Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 09.12.2019 tarihli, 2019/1285 esas ve 2019/8003 karar sayılı ilamı.
@Av. Onur DURAK
@Yağmur CEYLAN
Bizimle temasa geçin