14.01.2025 tarihli ve 32782 sayılı Resmî Gazete ‘de yayımlanan Endüstriyel Emisyonların Yönetimi Yönetmeliği (“Yönetmelik”), sanayi kaynaklı emisyonların kontrolüne ilişkin usul ve esasları belirlemektedir. Her ne kadar Yönetmelik yayımlanmış olsa da yürürlük tarihi 01.12.2025 olarak belirlenmiş olup, uygulama sürecine geçilmeden önce işletmeleri etkileyecek temel yükümlülüklerin değerlendirilmesi önem taşımaktadır.
Bu kapsamda, enerji üretim tesisleri (yakma sistemi anma ısıl gücü 50 MW ve üzerinde olan tesisler, petrol ve petrol ürünlerinin ve gazların rafine edildiği tesisler, kok üretim tesisleri, gazlaştırma, sıvılaştırma veya piroliz tesisleri); metal üretimi ve işlenmesi tesisleri; mineral tesisleri; kimya tesisleri; arıtma, geri dönüşüm vb. işlemlerin yer aldığı atık yönetimi ile ilgili tesisler; kâğıt vb. üretim tesisi; tekstil elyaf ve tekstil mamulleriyle ilgili işlemler yapan tesisler; hayvan derisi ve postuyla ilgili işlemler yapan tesisler ve organik solvent kullanılan faaliyetlerin gerçekleştirildiği tesisler gibi geniş bir endüstriyel yelpazede yer alan tesisleri ilgilendiren başlıca düzenlemeleri ele alan bu çalışmayı hazırladık.
Hükümlerini Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’nın yürüteceği, 2872 sayılı Çevre Kanunu ve 1 sayılı Cumhurbaşkanlığı Teşkilatı Hakkında Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’nin ilgili maddelerine dayanılarak hazırlanmış olan Yönetmelik’in amacının; çevre ve insan sağlığının korunması amacıyla sıfır kirlilik hedefleri doğrultusunda sanayi kaynaklı emisyonları ve atık oluşumunu kaynağında önlemek, azaltmak ve kaynakların verimli kullanılması için yeşil dönüşüme, döngüsel ekonomiye ve karbonsuzlaşmaya yönelik usul ve esasları düzenlemek olduğunu görmekteyiz.
Avrupa Birliği Endüstriyel Emisyonlar Direktifi (“Direktif”), Avrupa Birliği’nin sanayi kaynaklı çevresel etkileri bütünleşik bir sistemle kontrol altına almak için oluşturduğu temel mevzuat olup AB’nin tüm büyük sanayi tesisleri için birincil çevre düzenlemesidir. 2010 yılında kabul edilen Direktif, tesisleri Best Available Techniques – Mevcut En İyi Teknikler (“MET”) referanslarına uyumlu hale getirmek amacıyla MET kullanım zorunluluğu getirmiştir.
Endüstriyel Emisyonlara İlişkin 24 /11/2010 tarihli ve 2010/75/AB sayılı Direktif dikkate alınarak Avrupa Birliği mevzuatına uyum çerçevesinde hazırlanmış olan Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan veya çevresel etki değerlendirmesi mevzuatına göre başvurusu bulunan ve Sektörel Yeterlilik Dokümanı (“SYD”) alacak tesislerin işletmecileri, çevre izin ve lisans belgesinin düzenlenmesini takiben en geç doksan gün içerisinde bu Yönetmelik kapsamında istenen bilgi ve belgeleri Bakanlığa ibraz etmekle yükümlüdür.
Yönetmelik’in yürürlüğe girdiği tarihte faaliyette olan veya çevresel etki değerlendirmesi mevzuatına göre başvurusu bulunan tesisler 31/12/2028 tarihine kadar en az F seviyesinde, 31/12/2030 tarihine kadar ise en az D seviyesinde SYD belgesi almakla yükümlüdür.
Sektörel Yeterlilik Dokümanının Önemi
Sektörel Yeterlilik Dokümanı temini zorunluluğu getirilmeden önce tesislerden Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği kapsamındaki Belgeler, Emisyon İzni ve Ölçüm Raporları, Çevresel Etki Değerlendirmesi Raporu ve Sektörel Teknik Raporlar gibi belgeler istenmekteydi.
Sektörel Yeterlilik Dokümanı zorunluluğu sonrasında ise tek bir çatı dosyanın varlığını görmekteyiz. Mevcut En İyi Teknikler (“MET”) referansı zorunlu hale getirilmiş olup periyodik güncelleme istenmektedir. Aralık 2025 başında yürürlüğe girecek olan Yönetmelik, AB Direktifiyle uyumlu olacak şekilde tasarlanmış olup Sektörel Yeterlilik Dokümanı ve Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği yapısı Direktif ’in bütünleşik izin ve MET kullanım zorunluluğu yaklaşımıyla örtüşmektedir. Bu çerçevede SYD, 2025 sonrasında işletmeler için çevresel uyumun ana referans belgesi olacak gibi gözükmektedir.
Çevre izinlerinin temel unsuru, denetimlerde referans doküman ve operasyonel ve idari risklerin yönetimi açısından kritik olan SYD, Yönetmelik ile getirilen yeni izin yapısının merkezindedir ve yatırımcılar açısından teknik, hukuki ve finansal önem taşımaktadır.
Yönetmelik m.13’te SYD belgesinin ön koşulu olarak EK-1’de yer alan faaliyetler için genel bağlayıcı kurallar uygulanacağı hükmü getirilmiştir. Genel bağlayıcı kurallar SYD belgesi şartlarını belirlemek için getirilmiş 10/9/2014 tarihli ve 29115 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği kapsamındaki emisyon sınır değerleri ve diğer şartları belirlemektedir.
Sonuç yerine:
Büyük yakma tesisleri, rafineriler, çimento ve kireç tesisleri, metal ve çelik üretimi, kimya sektörü, atık yakma tesisleri, kağıt sanayi, tekstil sanayi, gıda sanayi ve büyük ölçekli hayvansal üretim tesislerini kapsayan, Avrupa Birliğinin sanayi kaynaklı çevresel etkileri bütünleşik bir sistemle kontrol altına almak için oluşturduğu temel mevzuat olan AB Direktifi ile uyumlu olarak 01/12/2025 tarihinde yürürlüğe girecek olan Yönetmelik çerçevesinde, Sektörel Yeterlilik Dokümanının 2025 yılı sonrasında işletmeler için çevresel uyumun ana referans belgesi olacağı gözükmektedir.
Çevre Kanunu ile Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği’nin belirlediği şartlar çerçevesinde şekillenen, Sektörel Yeterlilik Dokümanı vasıtasıyla zorunlu hale getirilen Mevcut En İyi Teknikler’i (“MET”) odağında bulunduran Yönetmelik’in yürürlüğe girmesi öncesinde ve sonrasındaki mevzuata ve uygulamaya dair gelişmeleri yakından takip ediyor olacağız.
@Zeynep EMİROĞLU
Bizimle temasa geçin