Haberler & Bilgiler
İç Tahkimde İptal Davası

I. GİRİŞ

Tahkim, tarafların aralarındaki mevcut veya muhtemel bir uyuşmazlığın hakem veya hakemlerce halli için yaptıkları anlaşma gereğince kararları kesin hüküm teşkil eden, devlet mahkemeleri kararları gibi icra edilebilen ve devletçe denetlenen özel bir yargı faaliyetidir. (1) Yabancılık unsuru içeren uyuşmazlıklarda tahkime uygulanacak kanun 4686 sayılı Milletlerarası Tahkim Kanunu (“MTK”) iken, yabancılık unsuru bulunmayan tahkim yargılamalarında 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (“HMK”) uygulanmaktadır.  

HMK’nın 407-444. maddelerinde düzenlenen tahkim, ihtiyari tahkimdir. İhtiyari tahkim, tarafların bir uyuşmazlığın çözümlenmesi için hakeme başvurmaya mecbur olmadıkları, ancak, anlaşarak uyuşmazlığı tayin edecekleri hakemlere gördürebilecekleri tahkim yoludur. (2)

Tahkim yargılamasının sonunda verilen hakem kararının, devlet mahkemeleri tarafından denetlenmesinin sağlanması amacıyla bu kararlara karşı HMK m.439’da iptal davası hakkı tanınmıştır. Bu yazımızda, HMK m.439 uyarınca iç tahkim kararlarına karşı açılan iptal davası incelenecektir.

II. TAHKİMDE İPTAL DAVASININ HUKUKİ DAYANAĞI

HMK MADDE 439:

İptal davası

(1) Hakem kararına karşı yalnızca iptal davası açılabilir. İptal davası, tahkim yerindeki mahkemede açılır; öncelikle ve ivedilikle görülür.

(2) a) Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu,

b) Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu Kısımda öngörülen usule uyulmadığı,

c) Kararın, tahkim süresi içinde verilmediği,

ç) Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiği,

d) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı,

e) Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu,

f) Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği,

g) Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı,

ğ) Kararın kamu düzenine aykırı olduğu, tespit edilirse, hakem kararları iptal edilebilir.

(3) Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği iddiasıyla açılan iptal davasında, tahkim sözleşmesi kapsamında olan konuların, tahkim sözleşmesi kapsamında olmayan konulardan ayrılması mümkün olduğu takdirde, hakem kararının sadece tahkim sözleşmesi kapsamında olmayan konuları içeren bölümü iptal edilebilir.

(4) İptal davası, bir ay içinde açılabilir. Bu süre, hakem kararının veya tavzih, düzeltme ya da tamamlama kararının taraflara bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Hakem kararına karşı iptal davası açılması kararın icrasını durdurmaz. Ancak taraflardan birinin talebi üzerine hükmolunan para veya eşyanın değerini karşılayacak bir teminat gösterilmek şartı ile kararın icrası durdurulabilir.

(5) İptal talebi, davaya bakan mahkeme aksine karar vermedikçe, dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır.

(6) İptal davası hakkında verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Temyiz incelemesi, bu maddede yer alan iptal sebepleriyle sınırlı olarak, öncelikle ve ivedilikle karara bağlanır. Temyiz, kararın icrasını durdurmaz.

(7) İptal davasının kabulü hâlinde, kabul kararı temyiz edilmezse veya ikinci fıkranın (b), (ç), (d), (e) ve (f) bentlerindeki hâllerin varlığı sebebiyle kabulü hâlinde, taraflar aksini kararlaştırmamışlarsa hakemleri ve tahkim süresini yeniden belirleyebilirler. Taraflar isterlerse eski hakemleri tayin edebilirler.

III. İPTAL DAVASININ HUKUKİ NİTELİĞİ

İptal davası, yenilik doğurucu dava olarak nitelendirilebilir. (3) İptal davasının reddi halinde ise bu karar tespit hükmü niteliği taşır. (4)

IV. İPTAL DAVASINDA GÖREVLİ VE YETKİLİ MAHKEME

7101 sayılı İcra ve İflas Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile HMK’da değişiklik yapılmış ve hakem kararlarının iptali davasında görevli mahkeme “Bölge Adliye Mahkemesi” olarak düzenlenmiştir.

Yetkili mahkeme, HMK m.439/1 hükmü uyarınca tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesi’dir. Tahkim yeri, HMK m.425’te düzenlenmiş olup, bu hükme göre tahkim yeri, taraflarca veya onların seçtiği bir tahkim kurumunca serbestçe kararlaştırılmaktadır. Taraflar arasında bir anlaşma olmaması halinde, tahkim yeri hakem veya hakem kurulunca olayın özelliklerine göre belirlenmektedir.

V. İPTAL DAVASI AÇILMASI İÇİN GEREKLİ ŞARTLAR

İptal davası açılması için gerekli şartlar aşağıda sıralanmıştır. Şöyle ki;

\ i. İptale konu bir hakem kararının bulunması ve bu hakem kararının MTK’nın tanımladığı anlamda yabancılık unsuru içermeyen ve tahkim yerinin Türkiye olarak belirlendiği uyuşmazlık hakkında verilmiş gerekmektedir: HMK m.439/1 hükmünde bahsi geçen hakem kararından kastın ne olduğu anlaşılmamakla birlikte, iptali istenebilecek olan hakem kararları, uyuşmazlığın esasına ilişkin bir hususu nihai olarak sona erdiren veya yetkisizlik kararı gibi uyuşmazlığa son veren usuli bir sorun hakkındaki kararlardır.   Tahkim yargılaması sırasında ortaya çıkan maddi veya usul hukukuna ilişkin ön sorunlar hakkındaki ara kararlara karşı iptal davası açılamaz. (5)

\ ii. İptale konu hakem kararının taraflara tebliğinden itibaren 1 ay içerisinde iptal davasının açılması gerekmektedir: Kararın kendilerine tebliğ ile birlikte iptal sebeplerini öğrenen tarafların, tebliğ tarihinden itibaren 1 aylık süre içerisinde iptal davası açması gerekmekte olup, bu süre hak düşürücü süredir.

VI. İPTAL SEBEPLERİ

Hakem kararının iptali sebepleri HMK m. 439/2’de sınırlı olarak sayılmış olup, maddenin gerekçesinde bu iptal sebeplerinin sınırlı olduğu açıkça belirtilmiştir. İptal sebepleri sınırlı olarak sayıldığından, bu sebepler dışında tarafların başka bir sebebe dayanarak iptal davası açmaları söz konusu değildir.

HMK m.439/2 hükmü uyarınca, iptale konu olabilecek hakem kararları şöyledir;

  • Tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olmaması
  • Hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu kısımda öngörülen usule uyulmaması
  • Kararın, tahkim süresi içinde verilmemesi
  • Hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar vermesi
  • Hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aşması
  • Tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması hâlinde, bu Kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olması
  • Tarafların eşitliği ilkesi ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmemesi
  • Hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmaması
  • Kararın kamu düzenine aykırı olması

VII. İPTAL DAVASI AÇILMIŞ OLMASININ HAKEM KARARINA ETKİSİ

HMK m. 439/4 hükmü uyarınca, iptal davasının açılması tek başına kararın icrasını engellemez. Kesinleşmeden icraya konulabilecek mahkeme kararları gibi, hakem kararını tebliğ alan taraf hükmün icrası için ilamların icrası hükümlerine göre hakem kararını icraya koyabilmektedir. Taraflardan birinin talebi üzerine teminat gösterilerek kararın icrasının durdurulması mümkündür.

VIII. İPTAL DAVASI SONUCUNDA VERİLEN KARAR

Hakem kararının iptali amaçlı açılan iptal davası, HMK m.439/5 hükmü uyarınca, tahkim yeri Bölge Adliye Mahkemesi aksine karar vermedikçe, dosya üzerinden incelenerek karara bağlanır. İptal davasını inceleyen mahkeme, iptal sebeplerini yerinde bulursa yalnızca hakem kararının iptali yönünde karar tesis eder ve hakemlerin yerine geçerek yeniden bir karar veremez.

Bozma kararından sonra, iptal kararının kesinleşmesi ile birlikte kural olarak yeniden hakem heyeti oluşturularak yargılama yapılır. Ancak iptal davasının dört sebepten (HMK m.439/2/a-c-g-ğ) ötürü kabulü halinde artık uyuşmazlığın genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekmektedir. (6)

İptal davasının reddedilmesi halinde hakem kararı kesinleşmese bile iptal davası ile kararın icrası durdurulmuş olsa dahi, bundan sonra temyize başvurulması halinde kararın icrası durdurulamaz.

IX. İPTAL DAVASI SONUCUNDA VERİLEN KARARA KARŞI TEMYİZ YOLU

İptal davası hakkında verilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurulabilir. Taraflar, kararın kendilerine tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde temyize başvurabilir. Temyiz incelemesinin, HMK m. 439/2’de sayılan iptal sebepleriyle sınırlı olarak yapılması gerekmektedir.

Temyize başvurulmuş olması, işbu yazının VIII numaralı başlığında belirtilmiş olduğu üzere, iptal davasından farklı olarak kararın icrasını durdurmamaktadır.

X. SONUÇ

İptal davası, hakemlerin verdikleri kararlara karşı, bu kararların esasına girilmeksizin HMK m.439’da belirtilen konularla sınırlı olmak üzere mahkeme tarafından sınırlı bir inceleme yapılmasını sağlamakta olup, tahkim kararlarına karşı getirilmiş bir denetim yoludur. HMK m.439’da düzenlenen iptal davası, işbu kanun maddesinde belirtilen şartların sağlanması halinde taraflarca ikame edilebilmektedir. Bu şekilde ihtiyari olarak seçilen yargılama yönteminin mahkemelerce görülen yargılamalara aykırı sonuçlanmasının önüne geçilmesi sağlanmaktadır.

@İrem Onursal @Yağmur Ceylan


(1) ALANGOYA, H. Yavuz /YILDIRIM, Kamil /DEREN-YILDIRIM, Nevhis; Medeni Usul Hukuku Esasları, Beta Yayınları,7. Bası, İstanbul 2009, s. 595 vd.;ÖZBAY, İbrahim;Yargıtayın Son Kararları Işığında Hakem Kararlarına Karşı Açılacak İptal Davasına İlişkim HMK M.439 Hükmünün Zaman Bakımından Uygulanması, Dokuz Eylül Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi C. 16, Özel Sayı(Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez’e Armağan), 2014, s.779-811, s.779 (ÖZBAY-İptal Davası); KURU, Baki/ASLAN Ramazan/YILMAZ Ejder; Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, 6100 Sayılı HMK’na Göre Yeniden Yazılmış, 25. Baskı, Ankara 2014, s.779;-YILMAZ, Ejder;Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, Ankara 2013, s.779; ÖZBAY, İbrahim;Hakem Kararlarının Temyizi, Ankara 2004, s.28, (ÖZBAY-Temyiz); KARSLI, Abdurrahim; Medeni Muhakeme Hukuku, İstanbul 2012, s.905; PEKCANITEZ, Hakan/ATALAY, Oğuz/ÖZEKES, Muhammet; Medeni Usul Hukuku, 14. bası, Ankara 2013, s. 1064-1065

(2)Arslan, Yılmaz, Taşpınar Ayvaz ve Hanağası, s. 780.

(3)Sema Taşpınar Ayvaz, “Asliye Ticaret Mahkemeleri Hakkında Yapılan Değişiklikler Çerçevesinde Tahkimde Görevli Mahkeme, Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez’e Armağan, DEÜHFD, C. 16, Özel Sayı, 2014, s. 472

(4)Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, 2017, C. III, (Pekcanıtez Usul). s.2783

(5) Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Medeni Usul Hukuku, 15. Bası 2017, C.III (Pekcanıtez Usul). s.2736,2737

(6)Prof. Dr. Hakan Pekcanıtez, Medeni Usul Hukuku, 15. Bası, 2017, C. III, (Pekcanıtez Usul). s.2783

Bizimle temasa geçin