İCRA İFLAS HUKUKUNDA ÖNEMLİ DEĞİŞİKLİKLER
Beşinci yargı paketi olarak adlandırılan İcra ve İflas Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun Teklifi, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından kabul edilmiştir. Kanun, 30.11.2021 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanmış ve yayımıyla birlikte yürürlüğe girmiştir. 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda (“İİK”) yapılan düzenlemeler ve yenilikler şu şekildedir:
- İİK’nın 1. maddesinde yapılan değişiklikle, iş yoğunluğunun veya personel sayısının fazla olduğu icra dairelerinde Adalet Bakanlığı tarafından icra müdür ve yardımcıları arasından icra müdürü yetkilerine sahip bir icra başmüdürü görevlendirilebilecektir.
- İİK’ya eklenen 3/A maddesiyle, iş yoğunluğu veya daire sayısının fazla olduğu illerde Adalet Bakanlığınca yetki çevresi belirlenerek icra daireleri başkanlığı kurulabilecektir.
- İİK’nın 4. maddesine yapılan eklemeyle, kanuna eklenen 3/A maddesine istinaden kurulan icra daireleri başkanlıklarının görev ve yetkileri, icra dairelerinin gözetim ve denetimi ile idari işlerine bakma olarak belirlenmiştir.
- İİK’nın 36. maddesinde yapılan değişikliklerle, Bölge Adliye Mahkemeleri ve Yargıtay’dan istenen icranın geri bırakılması kararı değişiklik sonrası takibin yapıldığı yerdeki icra mahkemelerinden istenecektir. İcranın geri bırakılması kararının istinaf ve temyiz aşamaları için ayrı ayrı alınması usulü muhafaza edilmiştir. Maddenin 6. fıkrasında yapılan düzenleme ile, istinaf başvurusunun esastan reddedilmesi ve temyiz yolunun bu karara karşı açık olması halinde uygulamada tartışmalı olan icranın geri bırakılması kararının etkisinin temyiz yoluna başvurma süresinin dolmasına kadar devam edeceği netleştirilmiştir.
- İİK’nın 87. maddesinde yapılan değişiklikle, haczedilen sicile kayıtlı mallar hakkında yapılacak kıymet takdiri haczi yapan memur yerine bilirkişilerce yapılacaktır.
- İİK’nın 88. maddesinde yapılan değişiklikle, haczedilmiş fakat muhafaza altına alınmamış mallar satış talebi üzerine muhafaza altına alınacak veya ihale alıcısına teslime hazır hale getirilecektir, aksi takdirde satış yapılamayacaktır.
- İİK’nın 97/A maddesine yapılan eklemeyle, borçlu ile üçüncü kişinin haczedilen malın yedieminliğini kabule etmesi halinde mal muhafaza altına alınmayacaktır.
- İİK’nın 106. maddesinin başlığıyla birlikte değiştirilmesiyle, borçlunun hacizli malın satışını isteyebilmesi mümkün kılınmıştır. Hacizli malların satış isteme süreleri, taşınır ve taşınmaz mallar için ayrım yapılmaksızın bir yıl olmuştur.
- İİK’ya eklenen 111/A maddesiyle, borçluya talebi halinde hacizli malın rızaen satışı için yetki verilebilecektir. Bu yetkinin verilmesi halinde borçlunun kıymet takdiri de yaptırabileceği düzenlenmiştir. Borçlunun rızaen satışı istemesi halinde, satış bedeli malın muhammen kıymetinin yüzde doksanı ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi fazla ise bu miktardan ve bu miktara ek olarak hacizli malın bu aşamaya kadarki takip masrafları toplamından az olamayacaktır.
- İİK’ya eklenen 111/B maddesi ile, haczedilen malların açık arttırma ile satışı konusunda benimsenen karma sistem terk edilmiş ve açık arttırma satışları tamamen elektronik ortamda yapılması öngörülmüştür.
- İİK’nın 118. maddesinde yapılan değişiklikle, ihalenin feshi talep edilmiş olsa dahi, artırma sonuç tutanağının ilanından itibaren yedi gün içinde satış bedelinin nakit olarak ödenmesi gerekecektir.
- İİK’nın 134. maddesinde yapılan değişiklikle, birinci fıkraya göre ihale alıcısının talebi üzerine icra dairesinin satışı yapılan taşınmazda kira sözleşmesine bağlı olarak oturan kişiye kira bedelini, diğer hallerde taşınmazı kullanan kişiye bilirkişilerce tespit edilecek aylık kullanım bedelini icra dairesine yatırmasını emredecektir. İkinci fıkrada yapılan değişiklikle, ihalenin feshi davası açabilecek kişiler “tapu sicilindeki ilgililer” yerine “resmi sicildeki ilgililer” olarak genişletilmiştir. Yeni eklenecek dördüncü fıkra ile haksız ve kötüniyetli talepleri önlemek amacıyla; alacaklı, borçlu, resmi sicilde kayıtlı ilgililer ve sınırlı hak sahipleri dışında kalan kişilerin ihalenin feshini talep edebilmesi için ihale bedelinin yüzde beşi oranında teminat yatırmaları zorunlu hale getirilmiştir.
- Çocuk teslimi veya çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesi konularının, yapılan değişikliklerle, çocuğun üstün yararı gözetilerek icra sisteminden çıkarılmış ve konuyla ilgili usul ve esasların 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu kapsamına alınmıştır.
Son tahlilde, yapılan değişikliklerle, icra ve iflas dairelerinin daha hızlı ve düzenli işlemesini sağlamak amaçlanmıştır. Günümüz bilişim teknolojilerine ayak uydurmak adına açık arttırmanın tüm aşamalarının elektronik ortamda yapılması gibi yenilikler getirilmiştir. İcra ve iflas sistemimizin etkinliğinin arttırılması için yeni düzenlemeler yapılmıştır ve bu düzenlemelerde alacaklı ile borçlu arasındaki menfaat dengesinin korunması prensibi esas alınmıştır. Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair konular icra sisteminden çıkarılarak çocuğun üstün yararı gözetilmiştir.
@Kesikli Hukuk Bürosu