Zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını yitirerek yazılı delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınıp alınmayacağı hususunda; Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki görüş aykırılıklarının giderilmesi amacıyla hukuki değerlendirme yapılan Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/1 Esas, 2019/8 Karar ve 25/12/2019 Tarihli kararı (“Karar”) 14 Temmuz 2020 Tarihli ve 31185 Sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi tarafından, zamanaşımına uğramış olan bonodaki imzanın borçluya aidiyetinin ikrar edilmesi veya ispat edilmesi halinde bu senedin yazılı delil başlangıcı sayılacağı ve taraflar arasındaki bu belgede belirtilen vade tarihinin aksi diğer deliller ile ispatlanamadığı takdirde borçlunun temerrüde düştüğü tarih sayılacağı yönünde görüş bildirilirken; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, Yargıtay 15.Hukuk Dairesi ve Yargıtay 19.Hukuk Dairesi tarafından zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını yitirerek yazılı delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınamayacağı ve 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu (“TBK”) m.117/1 uyarınca karşı tarafa temerrüt ihtarı gönderilmesi gerektiği yönünde görüş bildirilmiştir. Yargıtay Hukuk Daireleri arasında mevcut bu görüş aykırılıklarının ortadan kaldırılması için içtihatların birleştirilmesi zaruri hale gelmiştir.
İşbu yazımıza konu Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulu’nun 2019/1 Esas, 2019/8 Karar ve 25/12/2019 Tarihli ilamında; Yargıtay Hukuk Daireleri arasında mevcut görüş aykırılıklarını giderecek şekilde hukuki bir değerlendirme yapılmış ve zamanaşımına uğrayan ve kambiyo senedi vasfını kaybederek yazılı delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihi, TBK m.117/2 ile belirlenen temerrüt için ihtara gerek olmayan durumlar kapsamında olmadığından, borçlunun temerrüde düşürülmesi için TBK m.117/1 uyarınca alacaklı tarafından borçluya ayrıca ihtar gönderilmesi gerektiğine, bu sebeple zamanaşımına uğrayan ve bu nedenle kambiyo senedi vasfını yitirerek yazılı delil başlangıcına dönüşen bonodaki vade tarihinin temel ilişkiye dayanılarak yapılan bir takip veya açılan bir davada temerrüde esas alınmayacağına oy çokluğu ile karar verilmiştir.
İlgili Karar’a aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz:
https://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2020/07/20200714-13.pdf
@Kesikli Hukuk Bürosu
Bizimle temasa geçin